GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Erkan SEVÝNÇ
YAZARLAR
11 Mart 2020 Çarşamba

Çok güzel hareketler bunlar…

“Hackathon”, kelime olarak “hack” ve “marathon” kelimelerinden oluşuyor... Teknoloji ile ilgili alanlarda farklı yazılım, tasarım ve proje ekiplerinin bir araya gelip, bir yarışma ortamında donanım ya da yazılım ürünü geliştirmesi etkinliği…

 

***

 

Hackathon yarışmaları, bir ürünün geliştirilmesi, iyileştirilmesi, marka veya şirket tanıtımı yapılması veya iş ve staj başvuruları sürecinde gerçekleştirilebilir... Ülkemizde “Hackathon Yarışmaları” popülerliğini artırmaya başladı… Hackathon yarışmaları en çok markaların işine yarıyor… Çünkü yeni ürünler geliştirirken zaman zaman tıkanabilmekte, iş geliştirme bölümü de yeni fikir bulurken zorlanabilmekte... Facebook belli aralıklarla kendi çalışanların da katılabildiği Hackathon’lar düzenliyor ve şu anda da Facebook’ta kullandığımız özelliklerin bir çoğu hackathon’lardan çıkma fikirler…

 

***

 

Geçtiğimiz hafta sonu İzmir’de de bir “Hackathon” düzenlendi…

 

“Akıllı Kent Dönüşümü İçin Öncelik / Akıllı Ulaşım Sistemi” ana teması ile 24 saat sürdü Hackathon… İzQ İnovasyon Merkezi faaliyetleri kapsamında Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, İzmir Ticaret Odası (İZTO) ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) evsahipliğinde, İzmir Metro A.Ş.’nin açık veri desteği ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin katkıları ile İzmir Havagazı Fabrikası’nda gerçekleşen Hackathon’da, katılımcıların, raylı ulaşım etrafında problemlere çözüm olacak, sürdürülebilirlik ve erişilebilirlik temalı yenilikçi projeler üretmesi hedeflendi… Hackathon’un açılışında UNDP Türkiye İyi Niyet Elçisi oyuncu Mert Fırat’ın samimi sunuculuğunda konuşmacılar, “Haydi gençler” dediler…

 

***

 

Raylı ulaşım; kentsel ulaşım sistemleri içerisinde, yüksek taşıma kapasitesi, enerji verimi, çevrecilik ve erişilebilirlik özellikleri nedeni ile en önemli çözümlerden biri olarak öne çıkıyor... İzmir ulaşım hackathonu ile İzmir kent yaşamının tam odağında bulunan raylı ulaşım deneyiminin yenilikçi yaklaşımlar ile daha da ileri götürme hedeflendi… Hackathon sonunda geliştirilen yenilikçi fikir ve uygulama çözümleri arasından seçilenler, İzmir Metro A.Ş. tarafından hem kendi iç işleyişinde, hem de son kullanıcılara yani İzmirliler’e yönelik olarak hayata geçirilecek…

 

***

 

100’den fazla katılımcının ekipler halinde yenilikçi fikir ve çözüm önerileriyle yarıştığı İzmir Hackathon’da başlıklar şöyle belirlenmişti:

 

“Beş ve yedi vagonlu araçlar duraklara yaklaşırken yolculara hangi vagonda ne kadar boş yer olduğunu en az maliyetle bildiren çözümler…”

 

“Makinist kontrolü ile yapılan frenlerde enerji tasarrufu için yenilikçi çözümler…”

 

“Olası yangın durumlarında metro istasyonlarından insanların en erken ve etkin biçimde tahliye edilebilmelerine dair yenilikçi çözümler…”

 

“İzmir Metro A.Ş.’nin paylaştığı API’lar kullanılarak kentte raylı ulaşım temalı yenilikçi çözümler…”

 

“İzmir’de raylı ulaşım sistemleri için sürdürülebilirlik ve erişilebilirlikle ilgili yenilikçi ilgili çözümler…”

 

Yine açılış konuşmalarından mega trendlerin hayatımıza getirdiklerini öğrendim… Bunlar İklim değişikliği, Popülizm, Her yönüyle

Gıda, Enerji, Siber, Çevre, Sağlık Güvenliği, Enerji Dönüşümü, Ekonomik dönüşüm…

 

Teknolojinin getirdikleri ise şöyle sıralanıyor:

Otonom araçlar, Yapay zeka, Uç bilişim, Blok zinciri, Akıllı alanlar, Dijital etik ve Kuantum bilişim…

 

ADAPT harfleriyle özetleniyor durum:

 

Asimetri (Asymmetry)

Değişim (Disruption)

Yaş (Age )

Populizm (Populism)

Güven (Trust)

 

***

 

2030 yılında ADAPT + iklim değişikliği varsayılıyor.

Yani iklim değişimini tahminimizden çok daha hızlı yaşıyoruz…

İklim değişikliğini uzmanlar şöyle açıklıyor: Bir tetris oyununu düşünün. Asırlar boyunca, dünya bu oyunu ve benzerini karbon kütleleriyle oynadı. Bunlar atmosfere karbondioksit gazı olarak, volkanlardan, çürüyen bitkilerden, nefes alan canlılardan ve deniz yüzeyinden geldiler…

Karbondioksit bitkiler tarafından fotosentezde kullanılarak toprak tarafında emildi ve depolandı. Bu tetris oyununun adı, karbon döngüsüdür ve bu döngü evrendeki yaşamın motordur…

 

***

 

Dünya’da tüm canlılar karbon içerir... Hatta bitkilerin yarısı karbon içerir. Köpekler nasıl beyaz ve ağaçlar yeşil olabilir? Çünkü bir element olan karbon, yeni malzemeler oluşturmak için diğer elementlerle kolayca birleşebilir. Bir karbon atomu, karbon dioksiti oluşturmak için iki oksijen atomuyla birleşir. Karbondioksit havada kaldığı sürede güneşten gelen ve dünyadan yansıyacak olan ısının bir kısmını tutar. Böyle gazlara sera gazı diyoruz. Sera etkisi ise tutulan bu ısının dünyanın üzerini kaplamasıyla oluşur. Atmosferde ne kadar çok karbondioksit asılı kalırsa dünya o kadar ısınır… Atmosferdeki karbon miktarı sabit kalan bir şey değildir. Astreoid çarpışmalarıyla, fotosentez miktarıyla, buzulların erimesiyle değişiklik gösterebilir… Dünya nüfusu zamanla arttı ve daha çok alanda yaşayabilmek için doğayı katletmeye başladık… Bu yüzden fosil yakıtlarla birlikte artan karbondioksit miktarını fotosentezle yok edebilecek bitki sayısını azaltmış olduk. Dünyanın karbon bloklarını azaltma gücünü düşürdük... Ve 1750’den beri atmosferdeki karbon miktarı %40 arttı ve azalacak gibi görünmüyor. Tıpkı Tetris Oyunu’ndaki gibi; ne kadar çok blok olursa dengeyi sağlamak o kadar zorlaşır. Hava daha çok ısınırsa okyanuslar da daha çok ısınır… Deniz seviyesi yükselir ve seller meydana gelebilir. Doğal sistemler bozulur ve havalar zamanla aşırılaşır... İklim değişikliği farklı insanları ve bölgeleri farklı şekillerde etkiyebilir. Fakat sonunda hepimizin oynamak zorunda olduğu bir oyun bu ve tetristen farklı olarak yeniden başlama ve deneme şansımız olmayacak…

 

***

 

Dünya atmosferindeki karbondioksit miktarı son 600.000 senedir hiç milyonda 280 parçacık (280 ppm) seviyesinin üzerine çıkmadı... Bunun temel sonucu olarak son 600.000 senede sıcaklıklar da bugünkü ortalama değerlerinin üzerine çıkmadı. Ancak bugün atmosferdeki karbondioksit miktarı 400 ppm seviyesine hızla yaklaşmakta, bu da eğer bu artış seviyesinde kalacak olursak sıcaklıkların bugünkü değerlerinin çok üzerine çıkacağını göstermekte... Eğer iklim değişikliğinin bizi öldürmesini istemiyorsak tüm dünya olarak karbondioksit salınımızı senede 5 Gt (yani 5 milyar ton) karbonun altında tutmalıyız…

 

***

 

Hackhaton İzmir’in sonunda 3-5’ li gruplarla yarışan yarışmacılara para ödülleri de verildi... Kapılar kapatılınca aklınızda ne ekonomik kriz ne savaş kalıyor. Varsa yoksa yenilikçi fikirler… Salondaki gençlerin çabalarını görseniz gelecekten hiç kuşkunuz olmaz. Bu etkinliğin altında imzası olan kuruluşlara özellikle İzmir Ticaret Odası ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne helal olsun diyorum…

 

Çok güzel hareketler bunlar…